Ana içeriğe atla

Gecenin Yarısında Köpeklerle Muhabbet Ediyorum

Sıkıntılar, bunaltılar, arkadaşsızlık, işsizlik, somurtkanlık, can sıkıntısı, hatıralar ve moral bozukluğu içinde dışarı attım kendimi.
    Arkadaşlarımla vedalaştım, evli evine, köylü köyüne döndü. Bir ben kaldım sokakta tek başıma.
''Ne yapmalı'' diye düşünürken dedim ki ''Yürü''. Başladım yürümeye. Yolda yaşıt bir insan görürsem bir-iki kelam eder, belki arkadaşlık kurar, belki sıkı dostluk dahi kurarım diye düşünerek başladım yürümeye. Dakikalar geçti, dünya biraz daha döndü. Ay evrendeki yerinden biraz daha oynadı. Çoğu saat geç oldu. Bazı çiftler sevişti, bazıları ağladı, bi' kaçı kavga etti. Ben yürümeye devam ettim. Yeni bir film izlendi, bulaşıkları yıkayanlar oldu, duş alanlar oldu, müzik yapanlar ve onu dinleyenler oldu. Ben yürümeye devam ettim. Birisi rüya görüyordu, bambaşka birisi kabuslardan uyanıyordu. Kafası güzel olan da vardı, ''Dude!I'm so high'' da. Geceleri uyuyamayan da vardı, sabahlar olmasın diyenler de. Birinin köpeği öldü, birinin annesi. Ağaçlar devrildi bi' kasırgada, fidanlar ekildi bir çölde. Ben yürümeye devam ettim.

 Kimse yoktu. Yalnız ben yürüyordum sokakta. Sonra bi' ses geldi tıpış tıpış adımlarla. Mahmur gözler baktı suratıma. Gel dedim, geldi. Elimi başına koydum biraz daha baktı, suratıma. Döndük beraber önümüzde duran fıskiyeye. Anlattım, dinledi.
Dedim ''işsizim'', ''ben de'' dedi. Dedim ''açım'', ''ben de'' dedi. Dedim ''konuşacak kimsem yok'', ''benim de'' dedi. Dedim ''sevenim az'', ''benim de'' dedi.
Anlattım, dinledi, gitti.
Dünya biraz daha döndü. çok saat geç oldu. çok insan ağladı. çok insan sevişti. çok şey öldü. çok fırtına esti. çok film izlendi. Ben eve yürüdüm.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüyden Hafif Olurum Böyle Sabahlar

Umursamazlık başlar böyle havalarda bende. Ne iyi hissederim ne de kötü kendimi. Düşüncelerim olur sessiz sedasız. Sevdiğim yemekleri yemez olurum, karmakarışık bir şeyler olur içimde, uykusuz kalırım. Tüyden hafif olurum böyle sabahlar. Güneş misafirliğe gelir 9.kattaki evimin penceresinden içeri, kuşlar olur dışarıda bir yerlerde, cıvıldarlar bildikleri en güzel şarkıları.. Otomobiller, uçaklar, kediler, köpekler, ağaçlar, bitkiler, ekosistem, galaksiler, yıldız takımları, canlı yayın yapan İnstagram ünlüleri, futbola gönül verenler, muhasabe alanında kariyer yapanlar, sınavdan düşük alanlar, kilosu yüzünden hayata karamsar bakanlar, bakanlar, körler, sağırlar, şehir dışında oturanlar, ülkeden kaçamayanlar, teröre destek verenler, en hakiki milliyetçiler, LC Waikikide çalışan kasiyerler, sizler, benler, bizler, insan evladı, Adem ile Havva'nın soyu ve her şey. Tüyden hafif olur böyle sabahlar. Tatlı bir sonbahar sabahının kemiklerine kadar üşüttüren havasında vücudun...

Allahım Nasıl Bir Varlık Yarattın ?

''Sevgili Diane,  Benim  iyi bir insan  olduğumu söylemene ihtiyacım var. Bencil ve Narsist ve kendine zarar veren biri olabilirim ama tüm bunların altında, derinlerde bir yerde, Ben İyi bir insanım ve bana iyi biri olduğumu söylemene ihtiyacım var, Diane... Söyle, lütfen, Diane, iyi biri olduğumu söyle...'' Sarah Lynn? Sarah Lynn... Bu monolog, eğlencesine diye başlayıp daha sonra hayatımı sorgulatan bir animasyon diziye ait. Ben de iyi bir insan olmak, olduğumu bilmek, bunu fark etmek istiyorum. Öyle biri miyim yoksa öyle gözükmek mi istiyorum. Çok düşünüyorum ama karar veremiyorum. Şu hayatta pek bi' olayım yok. Dümdüz insanım. Default ayarlarımla sürdürüyorum hayatı. Bir şeyler kattım kendime elbette ama hala bir Sakıp Sabancı değilim ki eğer bir insan bir Sakıp Sabancı servetine sahip değilse o insan, insan değildir. Genellikle mutsuz, huzursuz; tatsız tutsuz; alakasız, fütursuz bir insanım. Düşünmeye bayılıyorum, iyi ki düşünüyorum. İYİ Kİ DÜŞÜ...

Platelefonik Aşk

Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini bir platonik böceğe dönüşmüş olarak buldu.  Hayatın en güzel 5 yönünden biri aşık olabilmek. Şarkılara, insanlara, tablolara, manzaralara, kokulara, kitaplara... Bağımlılık ya da alışkanlık ile karıştırıyor insanoğlu bazen aşkı. Sevgili okur az ve öz kişilerdensin o yüzden itiraf edeceğim, ben de sevdim sandım bi' zamanlar.   Oysa benim de sevdalar geçti başımdan. Neden sevdim sandım ki bu insanı ? Tek yaptığımız şey muazzam kalitede samimi sohbetler etmek ve tatlı tatlı kıps'laşmalardı. O da öyle hissediyr muydu bilemeyeceğim hiçbir zaman ama sanırım öyleydi. Sonra gitti işte. Bi' anda böyle ''TAK'' diye gitti.. ve kabul ediyorum ''mantıklı'' bi' gerekçe sunarak gitti, kızamadım. Tam burada  Lin Pesto- Fırtınalar  çalmalı. Hadi tıkla ve bi' yandan dinleyerek oku. Ben elimde telefonla ergenliğimin son demlerini yaşarken, o gitti. Gittikten sonra unutamadım...