Ana içeriğe atla

Allahım Nasıl Bir Varlık Yarattın ?


''Sevgili Diane, 
Benim iyi bir insan olduğumu söylemene ihtiyacım var. Bencil ve Narsist ve kendine zarar veren biri olabilirim ama tüm bunların altında, derinlerde bir yerde, Ben İyi bir insanım ve bana iyi biri olduğumu söylemene ihtiyacım var, Diane... Söyle, lütfen, Diane, iyi biri olduğumu söyle...''


Sarah Lynn? Sarah Lynn...


Bu monolog, eğlencesine diye başlayıp daha sonra hayatımı sorgulatan bir animasyon diziye ait.

Ben de iyi bir insan olmak, olduğumu bilmek, bunu fark etmek istiyorum. Öyle biri miyim yoksa öyle gözükmek mi istiyorum. Çok düşünüyorum ama karar veremiyorum.

Şu hayatta pek bi' olayım yok.
Dümdüz insanım. Default ayarlarımla sürdürüyorum hayatı. Bir şeyler kattım kendime elbette ama hala bir Sakıp Sabancı değilim ki eğer bir insan bir Sakıp Sabancı servetine sahip değilse o insan, insan değildir.
Genellikle mutsuz, huzursuz; tatsız tutsuz; alakasız, fütursuz bir insanım.
Düşünmeye bayılıyorum, iyi ki düşünüyorum. İYİ Kİ DÜŞÜNMEK VAR.
İşte sadece düşünerek olmuyor be sevgili okur.
Biraz bir şeyler lazım, bi' ekşın, bi' olay lazım. Ben yaratamıyorum bu olayı. Deniyorum olmuyor, denemiyorum yine olmuyor.
İnsanlar görüyorum ben gibi. Çok fazlayız aslında. Durup durup gülüyoruz halimize. Hoşumuza gidiyor ama gülüyoruz.
Mutsuz ama neşeliyiz, tatsız ama sempatiğiz.
ALLAHIM NASIL BİR VARLIK YARATTIN.
Hesap sormak gibi olmasın ama birkaç özellik atsaydın keşke bana da. Bi' yetenek falan. Belki fark edememişimdir diye düşünüyorum henüz. Yaş geldi 47'ye artık vaktidir fark etmenin.
Bi' ışık, bi' ilham falan yollarsan memnun olurum.

Kendimle çelişmeyi de sevmem o yüzden intihar edemiyorum.
Sana ulaşmanın en kısa yolunu da aramıyorum. Ölünce görürüm her halde gibi bir felsefem var.
Yalan yok sağlam bir 'inanan' da değilim ama yine de onca it kopuk bunca yeteneğe sahipken bana da bir şeyler koymuşsundur sanırım...
Çok sorguluyorum ve bu beni farklı biri yapıyor.. en azından buna inanıyorum/inanmak istiyorum.


Sevgili tanrım.
Kötü bir insan insan değilim sanırım.
İyi bir insan olduğumu bilmeye ihtiyacım var.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüyden Hafif Olurum Böyle Sabahlar

Umursamazlık başlar böyle havalarda bende. Ne iyi hissederim ne de kötü kendimi. Düşüncelerim olur sessiz sedasız. Sevdiğim yemekleri yemez olurum, karmakarışık bir şeyler olur içimde, uykusuz kalırım. Tüyden hafif olurum böyle sabahlar. Güneş misafirliğe gelir 9.kattaki evimin penceresinden içeri, kuşlar olur dışarıda bir yerlerde, cıvıldarlar bildikleri en güzel şarkıları.. Otomobiller, uçaklar, kediler, köpekler, ağaçlar, bitkiler, ekosistem, galaksiler, yıldız takımları, canlı yayın yapan İnstagram ünlüleri, futbola gönül verenler, muhasabe alanında kariyer yapanlar, sınavdan düşük alanlar, kilosu yüzünden hayata karamsar bakanlar, bakanlar, körler, sağırlar, şehir dışında oturanlar, ülkeden kaçamayanlar, teröre destek verenler, en hakiki milliyetçiler, LC Waikikide çalışan kasiyerler, sizler, benler, bizler, insan evladı, Adem ile Havva'nın soyu ve her şey. Tüyden hafif olur böyle sabahlar. Tatlı bir sonbahar sabahının kemiklerine kadar üşüttüren havasında vücudun...

Platelefonik Aşk

Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini bir platonik böceğe dönüşmüş olarak buldu.  Hayatın en güzel 5 yönünden biri aşık olabilmek. Şarkılara, insanlara, tablolara, manzaralara, kokulara, kitaplara... Bağımlılık ya da alışkanlık ile karıştırıyor insanoğlu bazen aşkı. Sevgili okur az ve öz kişilerdensin o yüzden itiraf edeceğim, ben de sevdim sandım bi' zamanlar.   Oysa benim de sevdalar geçti başımdan. Neden sevdim sandım ki bu insanı ? Tek yaptığımız şey muazzam kalitede samimi sohbetler etmek ve tatlı tatlı kıps'laşmalardı. O da öyle hissediyr muydu bilemeyeceğim hiçbir zaman ama sanırım öyleydi. Sonra gitti işte. Bi' anda böyle ''TAK'' diye gitti.. ve kabul ediyorum ''mantıklı'' bi' gerekçe sunarak gitti, kızamadım. Tam burada  Lin Pesto- Fırtınalar  çalmalı. Hadi tıkla ve bi' yandan dinleyerek oku. Ben elimde telefonla ergenliğimin son demlerini yaşarken, o gitti. Gittikten sonra unutamadım...