Ana içeriğe atla

Buraya Yazdığım İlk Yazı


İlk gönderinin hatırına, ilk gönderi adına ''İlk'ler'' hakkında...

Sahiden güzeldir ilkler. Yaşadığınız an değil sadece, hatırladıkça da güzeldir ilkler.
İlla bir ''ilk öpücük'' edebiyatı olması gerekmiyor bunun hakkında yazarken.
İlk dinlediğin şarkı da gerekmiyor hatta kendinle alakalı da olması gerekmiyor.

Mesela bir Orhan Veli şiiri, bir zamanlar ilk kez yazılıyordu.
Mesela bir Orhan Veli ilk defa, dinmiş lodosların uğultusu içinde, gözleri kapalı bi' şekilde dinledi Şehr-i İstanbul'u.


İlk oynadığın oyunun hevesi, ilk defa zillere basıp kaçıyor olmanın stresi, annenin ölüm haberinin ilk defa sana iletilişi,ilk defa korkman tren seslerinden; raylar titrerken, ilkokulun ilk günü, ilk defa fark edişin şarkıların sözlerinin, sözden öte oluşunu. İlk aldığın hediye, ilk verdiğin hediye, kendi başına bağcıkların bağlayışın ilk defa, tek seferde bildiğin ilk bilmece, babandan yediğin ilk tokat...Güzel şeyler bunlar. Belki yaşarken değil ama hatırlayınca güzel şeyler.



Birileri ilk defa nefes alıyor sen bunları okurken.
İlk defa köpek sevdi bi kız çocuğu az önce, ilk kez tattı bir adam bir dudağın tadını.
Bir zamanlar Shakespeare bile ilk defa düşündü olmanın ya da olmamanın bütün mesele olduğunu.

Hepsini unuturuz bu ilklerin illa bi gün. İşin komik yanı ise ilk kez unuturuz ilklerimizi.
''Ben unutmam !!'' diyosun ya;
NAH unutmazsın be güzel arkadaşım. 


    Zamanla anlıyor insan dünyayı..
    Ölürüz diye mi üzülüyoruz !?
    Ne ettik,ne gördük şu fani dünyada kötülükten gayrı ?
    Ölünce kirlerimizden temizlenir
    Ölünce biz de iyi adam oluruz
    Şöhretmiş,kadınmış,para hırsıymış 
    Hepsini unuturuz.

                            -- Orhan Veli KANIK (14ten50ye)




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Tüyden Hafif Olurum Böyle Sabahlar

Umursamazlık başlar böyle havalarda bende. Ne iyi hissederim ne de kötü kendimi. Düşüncelerim olur sessiz sedasız. Sevdiğim yemekleri yemez olurum, karmakarışık bir şeyler olur içimde, uykusuz kalırım. Tüyden hafif olurum böyle sabahlar. Güneş misafirliğe gelir 9.kattaki evimin penceresinden içeri, kuşlar olur dışarıda bir yerlerde, cıvıldarlar bildikleri en güzel şarkıları.. Otomobiller, uçaklar, kediler, köpekler, ağaçlar, bitkiler, ekosistem, galaksiler, yıldız takımları, canlı yayın yapan İnstagram ünlüleri, futbola gönül verenler, muhasabe alanında kariyer yapanlar, sınavdan düşük alanlar, kilosu yüzünden hayata karamsar bakanlar, bakanlar, körler, sağırlar, şehir dışında oturanlar, ülkeden kaçamayanlar, teröre destek verenler, en hakiki milliyetçiler, LC Waikikide çalışan kasiyerler, sizler, benler, bizler, insan evladı, Adem ile Havva'nın soyu ve her şey. Tüyden hafif olur böyle sabahlar. Tatlı bir sonbahar sabahının kemiklerine kadar üşüttüren havasında vücudun...

Allahım Nasıl Bir Varlık Yarattın ?

''Sevgili Diane,  Benim  iyi bir insan  olduğumu söylemene ihtiyacım var. Bencil ve Narsist ve kendine zarar veren biri olabilirim ama tüm bunların altında, derinlerde bir yerde, Ben İyi bir insanım ve bana iyi biri olduğumu söylemene ihtiyacım var, Diane... Söyle, lütfen, Diane, iyi biri olduğumu söyle...'' Sarah Lynn? Sarah Lynn... Bu monolog, eğlencesine diye başlayıp daha sonra hayatımı sorgulatan bir animasyon diziye ait. Ben de iyi bir insan olmak, olduğumu bilmek, bunu fark etmek istiyorum. Öyle biri miyim yoksa öyle gözükmek mi istiyorum. Çok düşünüyorum ama karar veremiyorum. Şu hayatta pek bi' olayım yok. Dümdüz insanım. Default ayarlarımla sürdürüyorum hayatı. Bir şeyler kattım kendime elbette ama hala bir Sakıp Sabancı değilim ki eğer bir insan bir Sakıp Sabancı servetine sahip değilse o insan, insan değildir. Genellikle mutsuz, huzursuz; tatsız tutsuz; alakasız, fütursuz bir insanım. Düşünmeye bayılıyorum, iyi ki düşünüyorum. İYİ Kİ DÜŞÜ...

Platelefonik Aşk

Gregor Samsa bir sabah huzursuz düşlerinden uyandığında kendini bir platonik böceğe dönüşmüş olarak buldu.  Hayatın en güzel 5 yönünden biri aşık olabilmek. Şarkılara, insanlara, tablolara, manzaralara, kokulara, kitaplara... Bağımlılık ya da alışkanlık ile karıştırıyor insanoğlu bazen aşkı. Sevgili okur az ve öz kişilerdensin o yüzden itiraf edeceğim, ben de sevdim sandım bi' zamanlar.   Oysa benim de sevdalar geçti başımdan. Neden sevdim sandım ki bu insanı ? Tek yaptığımız şey muazzam kalitede samimi sohbetler etmek ve tatlı tatlı kıps'laşmalardı. O da öyle hissediyr muydu bilemeyeceğim hiçbir zaman ama sanırım öyleydi. Sonra gitti işte. Bi' anda böyle ''TAK'' diye gitti.. ve kabul ediyorum ''mantıklı'' bi' gerekçe sunarak gitti, kızamadım. Tam burada  Lin Pesto- Fırtınalar  çalmalı. Hadi tıkla ve bi' yandan dinleyerek oku. Ben elimde telefonla ergenliğimin son demlerini yaşarken, o gitti. Gittikten sonra unutamadım...